7,5 Şiddetindeki depremde Mizah olur mu?

Oluyor valla:)

Bizzat olayı yaşayanın ağzından yazıyorum.

Yıl: 17 ağustos 1999

Yer: Gölcük

Gündüzden arkadaşlarla sözleştik, hazır hanımı ve çocukları memlekete göndermişken Ağustos un bunaltan sıcağında felekten bir gece çalıp, akşam İhsaniye de balıkçı resteurantta bi efkar dağıtalım dedik.

Gittik, gitmesinede, ölçüyü biraz fazla kaçırıp çok içtik. Hayatımda ilk kez bu kadar sarhoş olmuş, ayakta durmakta bile zorlanıyordum..

Gece yarısın da kalktık. Sağolsun, arkadaşlar koluma girip beni arabanın arkasınıa yatırdılar. oturduğum binanın 6 ıncı kattaki evime de bıraktılar. Hatta yatağıma yatırıp Osman,

- Ramiz aga iyimisin. Hadi iyi geceler. Biz gidiyoruz. Yarın görüşürüz.

- Tamam. İyiyim. Görüşürüz. Sizede zahmet verdik uşaklar yav.

- Önemli değil canım. Hadi hayırlı geceler.

Öylece sızmışım..

Yerden yüksekliği yaklaşık 70 santim yataktan yüz üstü yere çakıldığımda uyandım.

!!..

Hala başım nasıl dönüyor anlatamam. Yarı aydınlık odanın içinde akrep yürüyüşüyle zar, zor ayağa kalkıp yarım göz bakışları şöle bi odaya baktım. Bakıyorum ama

- Alla, allaaa.. ulaaa ulaa. diyorum.

Hala sarhoşum ama gördüklerime inanamıyorum.

" Yav alla allaa yattığımda bir şey yoktu bu eşyalar niye darmadağın.alla allaaaaa"

Ne yalan söyleyim ilk aklıma gelen “ Tuuhh.. vay anasına, gördün, Şerefsiz hırsızlar gelmiş, evi soymuşlar.

Şaşkınım.

Etrafa bakıyorum sanki oda meyil almış gibi görünüyor. Evde acaip bir yamukluk var ama başım hala döndüğünden işi çözemiyorum

Kendi kendime

“ Vay be.. ammada içmişim ha” diyorum.

Dışarıda da bir gürültü var onuda merak ediyorum. Ancak bir türlü pencereye gitmeye de cesaret te edemiyorum.

Neyse duvar kenarından tutunarak balkonu olan pencereye yöneliyorum. Perdeyi açıp, yarı karanlık pencereden dışarı bakıyorum.

Bakıyorum ama gözlerime inanamıyorum.

Gözlerimi siliyorum, bakıyorum.. siliyorum, bakıyorum.. Manzara hep aynı.!!!

Adamların belden yukarısı benim 6 kattaki evimin balkonun önünde yürüyor.

Bi odaya bakıyorum. Bi dışarı bakıyorum.

Şoktayım.!!

Yav bu, bu bu ev. Benim ev. Eeee benim ev 6 katta değimliydi!!! Alla allaaa.. alla allaa!!!!

Bu adamlar balkonun önünde nasıl yürüyor.!!!

Allahım çıldıracam.

Yüzümü tokatlıyorum. Kendi kendime " Laan olm mokmu vardı bu kadar içeçek diyorum kendi kendime, yoksa hala uykudamıyım, kabusmu görüyorum alla, alla, alla allaa "

Eve bakıyorum dışarı bakıyorum. Manzara hep aynı. Nasıl biliyonmusunuz " Tam kayışı sıyırdım, sıyıracam, motoru yakmak üzereyim."

Bağırıyorum nasıl " Noluyoo.. noluyoo.. olm sana böle.."

Sonunda baktım böyle olmayacak. Cesaretimi toplayıp balkon kapısından dışarı çıktım. Ama bacaklarım nasıl tir, tir titriyor. Anlatamam.

Benim balkonun önünden geçen yaşlı birine,

- Bey amca, bey, bey amca, bi, bi, bi zahmet ba, ba baksana. Ha.. ha.. hayırdır. Ne, ne oldu?

- Adam bana baktı ve hale sarhoş olduğumu anladıkine..

- Ananın şeyi oldu. Ne olacak. Deprem oldu.

***

Hep bir ağızdan gülmekten kopuyoruz tabi.

Ramiz abi bu işte.

Bizim ordan. Karadenizli. O bir depremzede. Depremde binası akardiyon gibi oldu. Hala Gölcük te deprem konutlarında oturuyor. Herkesin bir 17 ağustos dramatik hikayesi olduğu gibi onunda gerçek yaşanmış bir hikayesi var. Felaketten bile böyle mizah çıkarıyor.

Neyse..

Ortam sakinleşiyor. Milliyet günceldeki haberi okuyup,

- Ramiz abi duydunmu?

- Neyi?

- Aha bak, Marmara da denizde gaz çıkışları başlamış.

- NEEYY?

- Aha bak Marmara da denizde gaz çıkışları başlamış. Öyle yazıyor.

- Hadi yaa.. önce gaz çıkarıp sonra yine ağzımıza mıçacak desene..

Ahh.. Ramiz abi ahh.. Sen varya..:))


Önceki Sayfa

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu gün Haziran'ın on beşi

Artık nerde bir yıldız kaydığını görsem hep gözlerimi kapatırım

Elif dedim Be dedim