UÇURTMALAR

Olayın üzerinden 1 hafta geçti ama hale yankıları sürüyor. Yapılan KCK operasyonlarından dolayı meşenin dalarının bir sivri ucu da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanına batmış olacakki, kibar türkçesiyle çok sert açıklama yapmış, . "Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı, sayın hükümet" demiş ve eklemiş "Bizi şahin ve güvercin diye ayırmayın. Ha si?tir, ha si?tir diyorum. Kendi değerlerine ihanet eden tek bir Kürt politikacısını bulamayacaksınız. Kendi değerlerimize ihanet etmeyeceğiz. Şeyh Said ihanete uğradı, Seyyit Rıza ihanete uğradı. Ama ondan sonrakiler ihanete uğramayacak." demiş. Kibar Osman Baydemirin taraftarları da bu konuşmayı alkışlamış, yanındaki aynasıda onu tasdik edercesine kafasını sallamış. Ardından, Barış ve Demokrasi Partisi önünde toplanan partililer, "Amed seninle gurur duyuyor." sloganlarıyla Baydemir' e destek vermiş. Haber:  Milliyet Eee nolcak. Ben hukukçu felan değilim ama bi kıyaslama yapmak istiyorum. Hatırlarsak Başba

Delikanlı isen Teke tek gel, teke teke gel Kanal Türk Hz. Mevlananın mantığı ile çağırıyor.. Gel, gel. Ne olursan ol yine gel. İster kafir, ister Mecusi ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsanda yine gel.. Gel, teke tek gel.. Oda geliyor. Teke tek, gelen zatı muhteremi tanıtıyor.. TBMM 23. dönem Milletvekili olan Osman Özçelik 15 Haziran 1952'de Mardin Derik'de doğdu. İstanbulda yaşadı. Siirten milletvekili oldu. Eczacılık Okulu'nu bitirdi. Serbest eczacı olarak çalıştı. Kendileri Halkın Emek Partisi (HEP), Demokrasi Partisi (DEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP) ve Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kurucu Üyesi üyesidir. diyor. Sonra varlığını Emperyalistlere feda eden Emine Ayna nın mavi renkteki nufus kağidli olanı Osman Özçelik, ağzından değilde, işkembesinden konuşmaya başlıyor. Terörle aralarına sözde mesafe koydukları halde Türkiye yi yönetenlerin kendilerini ve partisini hiç takmadığını, haliyle ülkede

Ülkemizde Muhalefet kimdir? Yönetiminde varsa bir yanlış onu düzeltilmesi açısından fikrini savunma işini üstlenen, Siyasi görüşünü bir tarafa bırakarak, gerçek olan doğruları savunan kişidir. Savunurkende ortamı germeden uslubuna dikkat etmelidir. İktidar kimdir? Aslen Rizeli olup, 1954 yılında İstanbul un kasımpaşa semtinde doğmuş, asıl adı ( İyi, hoş, çok temiz) anlamına geldiğinden Tayyip, recep ayının 26sında doğduğundan göbek adıda Recep dir. Piyale Paşa İlkokulu'nda okumuş pek iyi derecesi ile bitirmiştir. Orta öğretiminde İmam hatip te okurken, sıkı bir dini ahlaki kurallar öğretilerek yetiştirilmiştir. İslam dininin etkisinden, yüksek konsantrasyona yönelik mistik güçlerindende olabildiğincede nasiplenmiştir. Ünüversitelidir. Sıkı mürekkep yalamıştır. Burcu su katagorisinde olduğundandirki en bariz özelliği bulunduğu kabın şeklini almasıdır. Her türlü ortama uyum sağlamakta zorlanmaz.. Çok duygusal, aynı zamanda romantiktir. Okuduğu şiirlerden, yurttan sesler korosu ile bi

Oluyor valla:) Bizzat olayı yaşayanın ağzından yazıyorum. Yıl: 17 ağustos 1999 Yer: Gölcük Gündüzden arkadaşlarla sözleştik, hazır hanımı ve çocukları memlekete göndermişken Ağustos un bunaltan sıcağında felekten bir gece çalıp, akşam İhsaniye de balıkçı resteurantta bi efkar dağıtalım dedik. Gittik, gitmesinede, ölçüyü biraz fazla kaçırıp çok içtik. Hayatımda ilk kez bu kadar sarhoş olmuş, ayakta durmakta bile zorlanıyordum.. Gece yarısın da kalktık. Sağolsun, arkadaşlar koluma girip beni arabanın arkasınıa yatırdılar. oturduğum binanın  6 ıncı  kattaki evime de bıraktılar. Hatta yatağıma yatırıp Osman, - Ramiz aga iyimisin. Hadi iyi geceler. Biz gidiyoruz. Yarın görüşürüz. - Tamam. İyiyim. Görüşürüz. Sizede zahmet verdik uşaklar yav. - Önemli değil canım. Hadi hayırlı geceler. Öylece sızmışım.. Yerden yüksekliği yaklaşık 70 santim yataktan yüz üstü yere çakıldığımda uyandım. !!.. Hala başım nasıl dönüyor anlatamam. Yarı aydınlık odanın içinde akrep yürüyüşüyle zar, zor ayağa kalkıp y

Yine ağladık. Daha içimizdeki Serap kızımızın ateşi sönmeden yüreklerimiz bir kez daha dağlandı. 7 askerimiz Tokat ta PKK tarafından pusuya düşürülüp şehit edildi. Sonra DTP li ve PKK nın da sözcüsü olduğu söylenen Mizah dergilerinde mehtaba karşı yürüyen patates kumpire benzetilen zatı muhterem TV lerde açıklama yaptı. “ Bu pusu bir provakasyondur. Umarım bu olayın altından yeni bir Ergenekon çıkmaz “ Kim söylüyor bunu Emine AYNA!! Emine Ayna kimdir? TANIYALIM. 1968 Diyarbakır doğumlu, ortaokul mezunu ve hala bekar olan Gökkuşağı Kadın Derneği'nin kurucu başkanı. Her ne hikmetse Milletvekili olmadan önce Adana da yaşamasına rağmen DTP'den Adana dan değilde Mardin den milletvekili oldu. Emine Ayna'yı DTP için 'özel' kılan yanlarından biri  Tokat'ın Kızıldere  köyünde Mahir Çayan'la birlikte öldürülen THKO üyesi Ömer Ayna'nın kuzeni olması. Her platformda şiddete karşı olduğunu ve tüm sorunların TBMM çatısı altında çözülmesi gerektiğini de söyleyen AYNA..

Haberle ilgili görüş ve önerileriniz için haber yaz boşluk bırak EVET yada HAYIR de, 34 bilmem kaça, GÖNDER. Sabah haberlerinde fox TV'de konu ile ilgili anket yapıyor. Güldüm:) Ne yalan söyleyim. Ankete ne gerek var kardeşim. Alın size konu ile ilgili bir fıkra.. Bayburtlu çiftçi, bütün yıl emek verdiği ekinini biçmiş, tarlasına sermiş, kurutuyormuş. “Allah’ım, ne olursun ekinim kurumadan yağmurunu yağdırma” diye de, durmadan dua ediyormuş.. Ekini tam kurudu kuruyacak. Ertesi gün sabah erkenden toplamaya niyetlenmiş. Fakat akşam üzeri, son yarım saatte öyle bir yağmur yağmışki, tarlası bataklığa dönüşmüş. Haliyle bütün ekini çürümüş. Sabah olmuş. Ahıra gitmiş. Bir de bakmişki ne görsün. Bütün bu zarar, ziyanın yanında üstüne üstlük eşeği de ölmüş. Aradan zaman geçmiş. Ramazan ayı gelmiş. Bayburtlu İlk gün oruca niyetlenmiş. İftara yarım saat kala hemen bir sigara çıkartıp yakmış. İlk nefesini şöyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.. - Nasıl, illet oluyorsun şimdi de

Yıllar, yıllar önce, Aylardan Ekim. Mevsim sonbahar olmasına rağmen ortalığı kavuran öğlen güneşine yakalanmamak için erken kalkmış, tarlaya geldiğimde henüz gün yeni ağarıyordu. Aniden gökyüzünden kırmızı bir ışığın tarlayı aydınlattığını yuvarlak yumurta şeklinde metal bir cismin hemen önümde tarlaya indiğini gördüm.. Korkuyordum. Traktörümle hemen olduğum yerden dönmeye çalışırken nedensiz motorum durmuş, aşağı inip kaçmaya çalışırkende yabancı cismin içinden 1 metre boyunda gri kıyafetler, kask giymiş ufak mavi gözleri olan üç yaratık benim etrafımı çevrelemişti.. Sesleri konuşmadan çok havlamaya veya bağrışmalara benziyordu. Beni yakalayıp yabancı cismin içine götürdüler. Elbiselerimi baştan aşağı soyup vucudumun her tarafına jel sürdüler. Çenemin altından kan örneği alıp ardından başka bir odaya götürdüler. Odada beni oldukça rahatsız eden nefes almamı zorlaştıran gaz sıkmaya başladılar. Aradan yarım saat geçmedikine içeriye kısa boylu uzun beyaz saçları olan sivri çenesi mavimsi

Biliyorlar onu sevdiğimi Korkuları da Alllah'tan kalmadı Benim için ağlayarak gittiğini Vallahi, billahi haberim olmadı. Sevginin yüz karası insanlar Gönül fukarası olmuşlar Neyleyim, nere gideyim Akşam... Akşam, odasının ışığını söndürmüşler Camdaki gölge olmadı Belliki almış götürmüşler İsyan edecek halim bile kalmadı. Sevginin yüz karası insanlar Gönül fukarası olmuşlar Neyleyim, nere gideyim Allah kahretsin. Önceki Sayfa