Kayıtlar

2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu ayakkabı nerden geldi?

Resim
Koskoca Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı Irak ta tabiri caizse Dünya ya madara oldu. Ayakkabı havadayken Bush un o şaşkın ve korkak bakışlarını hatırladıkça gülmekten bir hal olduk.. Olay sonrası gazeteci bilinmeyen bir yolculuğa çıkartılmış. Bence Amerikalılar bu olayda sonra Bush a ayakkabıyı fırlatan Irak lı gazeteciyi kesin Ebu Garib e yada Guatamalaya atarlar. Orda nemi olur?? Amerikalı işkenceci asker, gazeteciye hararetle bağırarak sorar.. - Ulan ?=)(/&%+^’! gel bakayım buraya.. Sen kim oluyonda koskoca USA devlet başkanına ayakkabı fırlatıyon. Söyle bakayım bana ha.. - Abi, ben sadece laf attım. Ayakkabı bana ait değil. Vallada billada ben fırlatmadım. - Hadi lan.. yalan söyleme. Bütün dünya canlı yayında izledi. Görüntülerde bile var. Ahaa bak.. Bu nee peki!! - Ayakkabı.. - Eeee!!!.. - Tamam abi işte.. Sizde iyi bakın izleyin. Gerekirse FBI nız iyice baksın, araştırsın. Ben fırlatmadım diyorum size. Ben sadece laf attım. Ayakkabı bana ait değil. - Hass?=)(/&%+^’!

Kürsü

Resim
TBMM oturumda Meclis başkanı.. - Sayın Maliye M. bakanı Unakıtan ı konuşmasını yapmak için kürsüye gelecek. dedi. Kürsüde o konuştukça da bende güldüm:) Hadi şimdi bu fıkra gibi gerçekten yaşanmış olayla siz de gülün:) Tayyip Erdoğan tarafından merkez ilçe kongresine destek amacıyla Trabzon'a gönderilen Maliye Bakanı Unakıtan sehre girmek üzeredir. O sırada meydanda bisikletini parkeden biri yandaki kahveye girer. Polis kahvenin kapısından içeriye doğru bağırır: - Kardeşim!!! ! Dışarıdaki bisiklet kiminse alsın.. Maliye Bakanı Unakıtan gelecek. Trabzonlu içerden aynı ses tonuyla cevap verir. - Pi şey olmaz.. Kilitledum oniii.. Önceki Sayfa

Öldürmüyor süründürüyor

Resim
Eh artık.. Bu yazıyı okuduktan sonra bu kadarda olur mu demeyin sakın. Oluyor işte. Sabah, Nevzat abi ofisime geliyor. Yüzü bembeyaz. - Ooo.. Nevzat abi.. hoş geldin. - Hoş bulduk. - Ne o hayırdır bi derdin varmış gibi gürünüyon. - Sorma yav.. - Hayırdır abi.. - Bu hemoroidim beni perişan etti... - Yapma abi ya.. Çokmu kötü - Çok kötü çok. Kalbim orda atıyor gibi. Artık tuvalate gitmeye bile korkar oldum.. - Hadi ya.. - Offf offf. Ölmeden öldürüyor, öldürmeden süründürüyor kardeşim ya.. Sanki birisi bıçak saplayıp sağa sola döndürüyor.. Allah düsmanımın basına vermesin bu illeti offf.. off.. - Abi bi doktora danışsan. Ameliyat olsan. Şimdi lazerle yapıyorlar. - Şeker var kardeşim şeker. Yapmıyorlar. İdare edeceksin böyle diyorlar. Başka bi çare yada doğal bir tedavi şekli bulmam lazım. - Dur bakalım abi.. - Nereye bakcan!!.. - Arama motoru Google a - Hele bi baksan Anana, Babana rahmet. - Otur abi. - Nasıl oturacam. Otobüste bile ayakta geldim yav. Arama motoruna " hemoroid basur

Büyük Türkiye nin küçülen insanları

Resim
Bu ülkenin her bölgesindeki okumuşu da, okumayanı da, yedisindeki çocukta, yetmişindeki ihtiyarda teröristlere 30 yıldır nalet okuyor, beddua ediyor. Kaybettiklerinin ardından göz yaşı döküyor. Gelin görün ki bu gün akan kanın ve akıtılan gözyaşının içinde hala teror meselesini rasyonel düşünce ile ilişkilendirip, illede altında coğrafi, ekonomik, siyasal, kültürel, hak, hukuk, eşitlik gibi gerçekte inandırıcılığı olmayan sorunları bahane edip, bundan dolayı terör oluşuyor diye yazmak ya da konuşmakla, elleri kanlı, dağdaki eşkiyaları veya şehirlerdeki destekçilerini masum ya da mazlum ilan etmek isteyenler var. Yav kardeşim, Bu günkü Türkiye nin güneydoğusunda yaşanan sorunlar, otantik halk hikayelerinde anlatılan dağa çıkan, yol kesen Köroğlu nun Bolu beyine karşı direnişi değildir. Akıllı olun.. Allah aşkına yazdıklarınıza, konuştuklarınıza dikkat edin lütfen.. PKK nın yaptığı Sağdan, soldan, aşağıdan, yukarıdan nerden bakarsanız bakın, terör dür. TERÖR.. Sebebi de, arkalarında olan

Bayram gelmiş geçmiş kime ne

Resim
Neden bu sesizlik Neden bu kimsesizlik Neden bu terkedilmişlik Neden Uyuyan köyüm derin sessizlik içinde Gün ortasında karanlık çökmüş sanki, Bir tek ceviz ağacı kalmış evimizi bekleyen İki büklüm olmuş meyve veren dalları Rüzgar esse kırılacakmış gibi.. Neden Neden bu sesizlik Neden bu kimsesizlik neden Neden bu terk edilmişlik neden Hey gidi hey Sultan Murat Han ın İran seferine çıkarken Demirkapı da oturupta seyrine doyamadığı köyüm hey, Hani nerde, Tomurcukların filizlenip boy, boy başaklara dönüştüğü mısır dolu tarlaların Hani nerde, Üzerinde tek sıra halinde yürüyüpte sınırların bölüşüldüğü dar patikaların Hani nerde, Önünde üç, beş inek, arkasında türkü söyleyerek dolaşan küçük çobanların Hani nerde, Kuşluk vakti bir kucak dolusu odun için heyacanla giden, akşamları yorgun ama mutlu gelen insanların Hani, hani nerde Aydınlık mavi gecede Yıldızların altında, al yazmalı, peştemalli horon tepen kızların Neden Neden bu sessizlik Neden Neden bu kimsesizlik neden Neden bu terk edilmiş

Filler hep çapraz gider

Resim
Biraz filmi geriye alalım... Alalım. Yıl: 1980 Kayseri de Erciyes dağının steplerinin yeşil çayırlarında keyften güreş tutarken, Kasımpaşa da boş arsalarda top koşturup kafayla rakip kaleye naralarla gol atarken, Herkesin bir dayısının olduğu Ankara da mağaza ya gelen her müşteriye "hoş geldiniz, güle güle efendim, yine bekleriz" deyip basma dan bez satarken…… Doğu karadenizin hırçın tabiatında açlığın ve yoksulluğun fersah, fersah olduğu küçük bir dağ köyünün virane olmuş evin rutubetli odasında ama gerçekten milliyetçi ama gerçekten muhafazakar ama gerçekten laik, demokratik, Atatürk çü olan bir genç, karşısında kendisinden yaşça büyük olan elleri hala akşamdan kalma kırmızı boyalı Rusya sempatizanı Sosyalist DEV-SOL cu gençlerle ülke hatta dünya siyasi meselelerini hararetle tartışıyorken… Birden.. Ziller çalıyor.. Etrafa sessizlik çöküyor.. Ama hiç kimsenin bozmaya cesaret edemediği sessizlik. Uzadıkça sanki, insanın üstüne karabasan gibi çöken bir sesizlik. " Hadi,

Ufurükten teyyareler

Resim
Eski dostum Kaportacı Salih abiyle karşılaşıyorum. - Sale abi ne haber yav.. - İyilik ne olsun. - İşler nasıl?? - Tırt.. - Niye abi!!.. - Eee.. Millet son teknoloji, yol bilgisayarlı, ABS’ li, ASL’ li arabalara biniyor. Yollar desen havaalanı pisti gibi maşallah. Bekle ki kaza olsun. Bu şartlarda işmi olur. - Eee ne olacak böyle abi... - Valla bilmiyom.. Uyuyan veyada sarhoş şöförler de olmasa çoktan topu dikmiştik.. - !!.. Hatırlıyorum da.. Ülkemizde bir zamanlar otomobil kazalarında dünyada en önde gidiyorduk. Yıllarca " Sürücü hatası hatalı sollama "dedi durdular. Kimse yolların bakımsızlığından ve araçların yeterli teknolojik teknik donanımları olmadıklarından dolayı kazalar oluyor demedi. Neden Çünkü adamlar bize yıllarca yürüyen tabut araba sattılar. Millet boş yere telef oldu gitti.. Bu gün.. http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=dunya&ArticleID=983042&Date=27.08.2008&b=Cigliklar, %20cep%20telefonunda&ver=17 İzledi