Kayıtlar

Temmuz, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karadeniz'in vuvuzelası

Resim
Boyu: 51 cm olan, Gövdesi dut, karadut, akçaağaç ardıç, ladin veya erik ağacından tamamen elde oyulan, , Doğu Karadeniz bölgesinde tamamın da yaygın, rebap, keman türü yaylı çalgılarla akraba olduğu sanılan, Giresun, Trabzon, Rize'nin yanı sıra Bayburt, Gümüşhane ve Ordu'da, kısmen Samsun sahilinde üç telli bir yay yardımıyla omuz sallayarak, zıplanarak çalınan, Ustaların elinde konuşan, Karadeniz'in vuvuzelası, Türklerin en eski çalgısı, Hüznü geceden de kara, Sustuğunda ay kadar mahsun, Neşelendiğinde hırçın dalgalar gibi coşkun, İşteee.. İşte böyle bir şeydir kemençe. Kemençe.. Evet, kemençe... “ Oy kemençe, kemençe de/ Zerdali dali misun/  Dertli dertli çalarsun da / Benden sevdali misun'' Bu kemençe'nin ne demek istediğini sadece yüreği olmayanlar anlamaz. Önceki Sayfa

"Hadi istiklal' e gidelim "

Resim
Davet. Rahmetli babam hep derdi.” Birisi seni davet etmişse o davete icabet edeceksin ki üzerinde davet edenin hakkı olmasın” Dolayısıyla davet eden kişi hasmım da olsa yer, yurt, zaman, mekan ayırımı yapmadan giderim. Davetine icabet ederim. Geçen hafta sonu, akşam saati. Arkadaşım ofisime telefon açıyor. Bir grup arkadaşla tanışıklık dost, sohbet ve meclis toplantısı için çağırıyor. Buluşma yeri: Taksim The Marmara oteli kafesi.. Neyse; Grupla buluşuyoruz. Kısa bir sohbet ve tanışıklıktan sonra daha sakin bir ortam olacağını tahmin ettiğim fakat hiç gitmediğim Fransız sokağın da yarım kalan sohbete kaldığımız yerden devam etmek için istiklal caddesi yol boyunca yürümeye devam ediyoruz. Aman Allah’ım!! Ne kalabalık. Ne kalabalık. Arkadaşıma soruyorum; - Vay bea. Bu kadar kısa mesafede bütün bu insanlar nereye gidip, geliyorlar böle.. - Sen daha önce hiç görmedinmi istiklal caddesini? - Hayır. - Eee.. 72 millet ten insan var burada. !!.. Etrafa şaşkın, şaşkın bakarken hayatım da ilk ke

Tarihin arka odasın da neler oluyor?

Resim
Efenim, bendeniz Tarihi okumaktan, hele, hele anlatan bu işi iyi bilen biri oldumu, dinlemekten zevk duyarım. Dolayısıyla da.. Her Cumartesi akşamı yayın saati geç te olsa, Habertürk te tarihin arka odasını ve sesinin ince teline kurban olduğum Yaprak Sayar hanfendiyi, dinlemekten daha çok zevk duyarım. İstisnasız her program da pijamalarımı giyip TV de Tarihin arka odasına hazır kıta oluyorum. !!.. Aaa.. oda ne!! Reklaam!! Topkapı sarayından bir sahne!! Bir tarafta;  Sarayın koridorunda başında kırmızı tülbent peçesiyle yanında harem ağası hadım arap kadri efendi (öbürünü tanıyamadım) telaşla yürüyerek bir yerlere giden Cariye pelin hanım efendi…. !!.. Diğer tarafta;  huzurunda bir başka cariyeyle meşk yapmakla meşgul olan tanbur eşliğinde çalınan solo müziğe gümüş yüzüklü parmağını oynatarak ritim tutan aynı zaman da dergisini okuyan başında kocaman kavuğuyla padişah, Bardakçı sultan Murat han.. Cariye pelin hanım yanındakilerle aniden duruyor!! Kapısında iki yeniçeri güvenlik görevl